Hiiii guys…
Bir kitap daha biter. Sinan Akyüz’ün okumuş olduğum ikinci kitabı olan Meyra da dün gece itibariyle bitti. Solgun Karanfil ‘e nazaran çok daha başarılı bulduğum ancak genel manada vasat bir eser olarak hafızamdaki yerini aldı.
Kitabın tanıtımında Bir Bosna Hikayesi yazıyor. Eser 1992 yılında Bosna Hersek’ in Sırplarca işgalinden başlayarak temmuz 1995 Srebrenitsa soykırımına kadar geçen süreyi anlatıyor. İlk defa bu olayı konu edinen bir eser okudum. Romandan ziyade anı tadı bıraktı bende çünkü yazar gazeteci kimliğinin de etkisiyle tamamen gerçek kişi ve olaylardan yola çıkarak eserini hazırlamış.Hırvat Ustaca ve Sırp Çetnik çetelerinin vahşeti, Avrupa’nın ortasında yaşanan 3 yıllık bir zulüm, BM’nin her şeye seyirci kalarak gizli gizli Sırp yanlısı davranması ve koskoca bir milletin sırf Müslüman oldukları için tarihten silinmek istemesi. Yazar olayları Meyra ve Samir / Mineta ve Muris aşkı ekseninde çarpıcı bir şekilde anlatmış. Solgun Karanfil ile arasında çok fazla benzerlikler var ama bu eser dediğim gibi çok daha başarılı. Bir önceki eleştiride yazdığım her şey bunda da geçerli. Yine karakterleri konuştururken dinsel ve ideolojik söylemlere yer vermesi, son derece yanlı bir tutumla yazması, aşırı Müslümanlık propagandası bence eseri yormuş. Yazar aşırı tekrara düşmüş. Sürekli sürekli aynı söylemler aynı eylemler. Bu kadar muhteşem bir konu ve tarihsel doküman Yaşar Kemal gibi bir ustanın elinde inanın destana dönüşürdü ama Sinan Akyüz elinde yine daha şaşaalı bir çereze dönüşmüş maalesef.
Kitabı bitirdikten sonra dönemin yazılı ve görsel basın arşivine bir göz atma fırsatım oldu. Olayları tekrardan okudum ve yazarın saha araştırmasında çok başarılı olduğunu ifade etmeden geçemeyeceğim.
Bu arada köydeki son günüm. Yıllık iznimin de son iki günü 28 gündür tatilim dile kolay. Bir daha böyle kendimi vere vere yoğun bir şekilde okuyacak fırsatım olur mu emin değilim ama bir söz vermiştim kendime; okumadığın, gezmediğin, yeni bir film izlemediğin ve güzel bir şarkı dinlemediğin günü yaşanmış sayma Ayşe demiştim. Sözüm doğrultusunda yaşamaya devam ediyorum.
Size de keyifli okumalar diliyorum.
Her anınız roman tadında geçsin.
コメント