Yazımın başlığı hepimize ünlü şairimiz Atilla İLHAN’ı hatırlattı değil mi?
Zannediyorsunuz ki,eski yare övgüler veya yergiler dizeceğim.Hayır! Bu başlığı eski yarlar,yareler için açmadım.Aksine 2020 yılında yaşadığımız dünyanın başımızdan gitmesi gerektiğini düşünmemden, böyle bir başlık atmak geldi içimden.
Günümüzde,yaşadıklarımıza bakacak olursak,eski sevgili,eş -dost,karı-kocanın verdiği sıkıntılar dertler de neymiş ya diyoruz.Meğer onlar ne keyif verici,ne şiirler,ezgiler,şarkılar yazdırıcı dertlermiş,,,İnsanın o dertlerini alıp,sarıp sarmalayıp,kucaklayası geliyor.Şimdilerde,vay be ne güzelmiş o dertler,hırlaşmalar,mırlaşmalar,tartışmalar diyoruz.
özledik cidden ,sevmiyoruz dediğimiz her şeyi ama her şeyi….
Keşke yine dünya ‘eski hamam,eski tas ‘ diyebilsek.
Aysel’e git başımdan demeyeceğiz belki çok uzun bir süre.O kadar canımıza tak etti ki,nerdeyse gel Aysel ,başımızın etini doyasıya ye , diyeceğiz.
Ama demeyelim.Artık bu kadar zor bir süreçten sonra doyuncaya kadar mutluluğu yaşayalım.Meşakketli,yorucu ve zor bir süreci kırılmadan,dökülmeden geçirebilecek gücümüz olsun da dünya mutlu sonu yaşasın. Aysel ,sen değil de Covid 19 gitsin başımızdan…